Ruhunuzda yaylar gibi çıkan bir ses sanki atalarınızın doğum yerini ziyaret etmeniz çağrısında bulunuyor. İlk defa anlamsız bir gürültü gibi hissediyorsunuz, daha sonra ses daha fazla yükseliyor, ardından o sesi daha fazla dinlemek arzusu artmakta. Eğer o sese itaat ediyorsanız ve köklerinizi aramaya giderseniz hayatınızda olağanüstü değişiklikler olabilir. Bu olayları ABD vatandaşı olan büyük fotoğrafçı Constantine Manos yaşadı. Fotoğraf sanatçısının ebeveyinleri, dedeleri ve büyük dedeleri aslında Yunanistan kökenli. ABD’de doğmus olmasına ragmen Manos sık sık ailesinin anlattığı ve zamanın adetta durduğu büyülü köy ve oradaki balıkçılık hakkında hikayeleri dinlemişti.
Yunanistanda’ki 50 yılı aşkın kökleri için yaptığı arayış belki de şimdiye kadar yapılmış Yunan köylerin fotoğraflarının en iyi koleksiyonunu getirdi.
Fotoğrafçı Constantin Manos, Balkon3 sitesine yaptığı açıklamada “Rum kökenli ailem Türkiye’de Marmara Denizinde küçük bir ada köyünde yaşıyordu. Ailem mülteciymiş. Çocukluk dönemimde her zaman sözde Chorio veya köyümüz hakkında hikayeler dinledim. 1961 yılında nihayet köyümü ziyaret etmem gerektiğini bir görev olarak hissetim” şeklinde konuştu.
Yunan topraklarına ilk ayak bastığında fotoğraf çekmek için kendisinde hemen ilham uyanmamış. İlhamı yavaş yavaş bulmaya çalışmış.
Manos, “1962 yılının başında en iyi fotoğrafları fakir ve izole edilen köylerde yapabileceğimi fark ettim. Son olarak sadece hala elektrik olmayan köylerde fotoğraf çekme kararı aldım” dedi.
Manos’a eğer bugün Yunanistan’a giderse onun ünlü “Yunan Portföy’ü” nasıl olur diye sorduk.
Manos, “Günümüzde böyle bir koleksiyonu yapmak mümkün değil. 1962-1963 yıllarındaki köyler bugün çok farklı, değişmiş yerler. Bugün tekrar bu ülkeye fotoğraf çekmek için gidersem, kesinlikle Atina’ya giderdim çünkü bugünkü Yunanistan’ın aynasıdır” diye konuştu.
Manos en eşsiz ve en otantik Rum köyünün Kerpe adasında dağın tepesinde yerleşmiş Olumbos köyü olduğunu hatırlamaktadır.
Manos, “Zaman içinde donmuş mükemmel bir köydü. Kadınlar her gün iyi korunmuş geleneksel elbiseleri giyiyorlardı. Kendi dünyalarında yaşadıklarını hatırlıyorum” dedi.
Onun en sevdiği “Leica” marka fotoğraf makinesi ile tüm dünyayı dolaşmış, ancak Yunanistan hariç diğer Balkan ülkelerinde fotoğraflar çekmediğini kabul etmektedir.
Her zaman kişisel duygusal bir bağ olan yerlerde çalışmayı tercih ettiğini vurgulayan Manos, “kariyerimde birçok heyecan verici anlarım oldu ve çok fotoğraf çektim. Manos en duygusal anısının Güney Peloponnese’de bir cenaze merasiminde yaşadığını ve kendisini eski Yunanistan’da olduğu hissine kapıldığını ayrıca vücudunda bir titreme meydana geldiğini kaydetti.
Ün yapmış sanatçının fotoğrafları bugün New York, Houston, Atlanta, Boston, Paris ve Atina gibi birçok prestijli dünya müzesinde kalıcı koleksiyon olarak sergilenmiştir.
Balkon3 dizi şeklinde Constantin Manos’un Yunanistan köylerinde kırsal güzelliğini yansıtan en dramatik ve en ilginç fotoğraf koleksiyonunu sizlerle paylaşacaktır.
Aleksandar Manasiev
Yorumlar
Loading ...
