Amerika’da yapılmış olan bilimsel araştırmalarda insanın eli içerisinde yuvarlak nesnelerle oynamasının insan sinirini yatıştırdığı, stresi aldığı, insan tansiyonunu düzenlediği tespit edilmiştir.
Özellikle erkeklerin vazgeçilmez aksesuarları arasında yer alan tespihin ilk ortaya çıkışı MÖ 800’lü yıllara dayanıyor. Gam, kasvet, kederden kurtulmak ve vakit geçirmek için elimizden düşürmediğimiz tespih tüm dinlerin vazgeçilmezi olarak dikkati çekiyor.
Yaklaşık 2800 yıldır kullanılan ve özellikle bir ibadet aracı olarak kullanılan tespihin ilk olarak MÖ 800 yıllarında Hindu Brahman rahiplerin ibadet için kullandığı tarih kayıtlarda yer alıyor. Geçmiş dönemlerde avlanan hayvanların bazı parçalarının ipe dizilmesiyle oluşturulan tespih tanelerinin sayısı, her dinde farklılık gösteriyor.
SADECE İBADET ARACI DEĞİL
Sadece ibadet aracı olmayan tespih, dinlence ve eğlence aracı olarak da kullanılıyor. Osmanlı döneminde tespih yapımının güzel sanatlara dönüşürken, 17. yüzyılda başlayan tespihcilik sanatı, 19. yüzyılda doruğa ulaştığı kaynaklarda yer alıyor. Geçmişte İstanbul’da yapılan birbirinden güzel tespihlerin Hac dönemi Mekke ve Medine’ye gönderilirken, ayrıca Semerkant, Buhara ve İran’da da tespihçilik sanatının çok gelişmiş olduğu çeşitli kaynaklarda bulunuyor.
19. yüzyılın sonuna doğru Kapalı Çarşı’da sadece 300’den fazla tespih tezgahının bulunduğu da çeşitli kaynaklarda yer alıyor.
TESPİH VE TÜRKİYE İNSANI
Tesbih üretivilerine göre Türk erkeğinin vazgeçemediği alışkanlıklarından olan tespihe olan ilginin her zaman fazla. Tespihi ”elin sakızı” olarak değerlendiren üreticiler, her erkeğin bir tespihi olduğunu belirterek, tespihlerin kemik, taş, abanoz, öd ağacı, yılan ağacı, gül ağacı, fildişi, gergedan boynuzu, deve kemiği, sedef, inci, mercan, kehribar, firuze, altın, gümüş hatta elmas gibi pek çok maden, ağaç ve taştan yapılabildığını ifade ediyorlar.
Türkiye’de çok sayıda tespih meraklısının bulunduğunu dile getiren üreticiler, kadınlar arasında da ciddi tespih meraklılarının bulunduğunu vurguluyorlar.
”AKİK FERAHLIK VERİYOR, KEHRİBAR İSE NEFES AÇIYOR”
Tespih yapımınında kullanılan akik taşının ferahlık verdiğini, çekeni rahatlatıp sıkıntı dağıttığını, kehribar taşının ise nazardan koruduğuna, uykusuzluğa iyi geldiğine, bedenin elektriğini topladığına ve nefes açıcı özelliği olduğuna inanıldığını ifade eden üreticiler, ”Tespih kimilerine göre tiryakilik derecesinde alışkanlık, bazılarında sadece kıyafeti tamamlayan bir aksesuar, kimilerine göre de babadan veya bir dosttan kalma hatıra, sırdaş, tekke ve tarikatlarda ise Allah’a ulaşma ve yönelme merdivenidir” diye konuşuyorlar.
Değerli malzemelerden, kıymetli taşlardan yapılan ve mücevherlerle işlenen tespihlere en fazla ilgiyi ise koleksiyoncuların gösterdiğini kaydeden üreticiler, yapılan araştırmalarda Türk erkeklerinin yüzde 70-75’e yakının tespih kullandığını, tespihin adeta Türk insanıyla bütünleştiğini söylüyorlar.