Türkiye’nin Güneydoğusunda bulunan tarihi şehir Hasankeyf’te küçük bir kahve dükkanını ziyeret eden bizim kadim dostumuz ve fotoğraf sanatçısı Arkan Çinetçi, “Bu şimdiye kadar hayatımda içti en iyi Türk kahvesi, inanın bana!” şeklinde konuştu.
Şehir bir zamanlar Mezopotamya olarak bilinen bölgedeki tanınmış Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde uzanmaktadır. Dicle Nehri Türkiye’de doğup birçok kolları olan ve Irak topraklarına geçip orada Fırat’la birleşerek Şattülarap’ta Basra Körfezi’ne dökülen nehirdir.
Nehirlerin eski çağlardan beri birçok medeniyeti hayat verdiği gibi bugün de kahvenin aynı şekilde, gelenek yanı sıra yerel sakinlerinin günlük hayatlarının bir parçası olmaya devam ediyor. Mükemmel bir türk kahvesi yaratmak için yüzyıllarca hazırlık yapılmış.
Bu ilginç yerde içtiği güzel ve kremali kahvenin sırrını keşetmeye çalışan Arkan, ben “Kahvenin sırrının yaparken biraz süt eklenmesinden kaynaklandığını düşünüyorum” şeklinde konuştu. Sözkonusu kahvenin tadı Arkan’nın damağında kalmış ve en az 40 yıl hatırlanacaktır.
Arkan’nın Hasankeyf’te çektiği fotoğraflara bakarken “Hasankeyf’te büyük bir keyifle kahve içmek” şeklindeki dostumuzun sözlerini sanki duyuyormuş gibi hisediyoruz.
Arkan’ın belirttiğine göre en iyi kahveyi “Yolgeçen Hanı” mekanında içmiş. Arkan’ın içten hayranlığı bizleri ilginç isimli Hasankeyf şehri için daha fazla birli aramaya teşvik etti. Tarihi şehir 10.000 yıl öncesine ait en eski uygarlıkların beşiğini oluşturmaktadır.
Şehri çevreleyen kireçtaşlı kayalıklarda insan elinin yaptığı binlerce mağara, yüzlerce arkeolojik eserler ve tarihi öneme sahip mekanlar var. Hasankayf ortaçağda üzerinden ünlü “İpek Yolunun” geçtiği yer olarak biliniyormuş. Bölge şimdi Ilısu hidroelektrik santrali ile tanınmaktadır, santralın ılın sonuna kadar tamamlanması gerekiyor. Birçok kişiye göre santralin tarihi eserleri tehdit edebilir imkanları taşımaktadır.
Bu şehir için birçok kitap ve seyahatnamler yazılmıştır. Ünlü kaşif Marco Polo’nun da Hasankeyf’te bulunan Dicle nehrinin köprüsünden geçtiği varsayılmaktadır. Bugün bu köprüden geriye sadece taş sütunlar ve Marco Polo’nun hikayeleri kalmış. Kendiniz de buna şahit olun, daha çok hikaye dinleyin ve buradaki en iyi kahveyi yudumlayın, daha doğrusu Hasankeyf’te kahvenin keyfini çıkarın.
Balkon3
Fotoğraflar: Arkan Çinetçi
Yorumlar
Loading ...
