Delici üzgün ses, her gün Makedonya’daki Osogovski Manastırından yankılanmaktadır, sanki bazı ağrılı eski dönemlerden gelmektedir. Manastır kompleksinin karşısında, konakların yakınlığında, Makedonya’nın onun dediğine göre en son doğal kemancısı Dose Angelov oturmaktadır.Çatma yay ile çelik teller arasında çalarak uzaklara bakmaktadır. Uzaklara bakarak tüm gün kendisi ve misafirler için çalan kemanenin sesinin nereye ulaştığını görmek istiyor gibi. Bütün yaz orada ve bazı iyi niyetli kişinin ona birkaç denar yada öğle yemeği vereceği umudunu korumaktadır.
Dose, Aşktan çalıyorum. Keman daha çocuk yaşta iken dedemden miras kaldı, o zamandan beri elimden bırakmıyorum. Böyle bir enstrümanın bulunması imkansız, artık kimse üretmiyor, ve keman çalan kişiler de çok nadir. Belki de keman çalan son nesilden bir kişiyim. Gençler çalmak için çaba göstermiyorlar. İlk önce yetenek ve arzuları olması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Dose “St. Joachim Osogovski” Manastırına ya aylarında hemen hemen her hafta sonu geliyor.
Dose’nin yanında kısa bir zaman kaldıktan sonra melodilerin zamansız olduğu hissine kapılıyorsunuz. Şarkıların ne başı ne de sonu olduğunu anlıyorsunuz. Her şeyin güne gün bize müzik aracılığıyla anlatılan epik bir şiir olduğunun farkına varıyorsunuz.
Tose Ognyanov / MK Telegraph