SEVİMLİ CUMHURİYETİN, SEVİMLİ AKADEMİSİNIN ÜYESİ OLMAKTAN ÇOK MEMNUNUM

MK GR EN

İlber Ortaylı – Tarihçi, Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü

Özgüveni sonsuz. Osmanlı tarihine üzerine bir ekol. Saygı duygulacak bir tarihçi, dünya çapında tanınan, düşüncelerini çekinmeden paylaşan açık sözlü profesör. Bunlar  Prof. D-r. İlber Ortaylı’nın sadece birkaç özelliği. Ortaylı bir ropörtajında tarihi şöyle tanımlıyor: “Kimliğini tanımak için yardımcı olur, başka hiçbir işe yaramaz”.

Onun için sosyal paylaşım sitelerinde koca kafalı tarih atlası, saygı duyulması gereken büyük tarihçi diye bahsediliyor. İnsani adeta hipnotize edip TV başında uyutan efendi görünümli kişi. Kıvrak zekalı, bilgi küpü, iyi bir anlatıcı, özgüveni her hal ve hareketinden belli, şirin bir tarih profesörü. Onun dünya çapında katıldığı konferanslarını dinlemek büyük bir şeref. Kimden bahsettiğimi artık tahmin edebiliyorsunuz. Prof. D-r. İlber Ortaylı, tarihçi, Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü.  O bugünden itibaren Makedonya Bilim ve Sanat Akademisin fahri üyesi.

Beratı veren Akademi Başkanı Georgi Stardelov, Makedonya’nın İlber Ortaylı’da büyük bir dost gördüğünü ve böyle dostlarla Makedonya’nın çıkarları doğrultsunda mücadele vermeye devam edeceklerini söyledi.

SEVİMLİ MAKEDONYA

İlber Ortaylı, beratı almasından önce yaptığı yarım saatlık konuşmasında “Osmanlı İmparatorluğu’nun Makedonya’daki son yıllarına” değindi. Ortaylı, Balkan Savaşları ve 1. Dünya Savaşı olmasayadı Makedonya’nın daha büyük olmuş olacağını, Türkiye’nin Makedonya’yı komşu ülke olarak gördüğünü ve Atatürk’ün da Makedonya kökenli olduğuna dikkat çekti.

Beratı aldıktan sonra, mutlu ve heyecanlı olduğu gözüken İlber Ortaylı, Akademiye fahri üye olmasını şöyle değerlendirdi:  Biz Makedonya’yı seviyoruz, olduğu gibi seviyoruz. Makedonya olarak seviyoruz. Burada ki Türk azınlığı da öyle düşünüyor ve öyle hareket ediyor. Sevimli Cumhuriyetin, sevimli akademisin üyesi olmaktan çok memnunum. Çünkü bilimler akаdemesi siyasi dışında kalmış ve küçük bir millet için oldukça değerli bir kuruluştur.

POLİTİKACI TİPLERİ SEVMEM

Modern Türk tarihçisi olan İlber Ortaylı açık sözlülüğünü her platformda açıkça dile getirrmekten çekinmiyor. Ortaylı, bir ropörtajında  politikayı ve politikacı tiplerini sevmediğini açıkça beyan ediyor.  Usta profesör “Ayıp belki ama sevmem. Basit adamlardır uğraşılmaz onlarla. Fakat politikacı çok muhterem dostlarım var” şeklinde konuştu. Birkaç ay önce profesörün açık sözlülüğü Başbakanla kavga etmesine neden oldu. Başbakan Erdoğan, Prof. İlber Ortaylı’nın her ile üniversite kurulmasına tepkisine karşı çıktı.

Başbakan Erdoğan İlber Ortaylı’nın her ile üniversite kurulmasının doğru olmadığı yönündeki iddialara değinerek, Ortaylı’yı göreve kendisinin getirdiğini her yere Siyasal Bilgiler fakültesi kurmadıklarını ancak göçü durdurmak ve illeri kalkındırmak için üniversitelerin mutlaka kurulmasının gerektiğini söyledi. Erdoğan, bugün Anadolu’da birçok ilin üniversite sayesinde çok önemli değişimler yaşadığını dile getirerek “İlber hoca bu iş belediye yönetmeye benzemez dedi. Ben bu sözünü kendisine yakıştıramadım. Ben onun ilmine saygı duyarım ama belediyecilikle ilgili kendisiyle her konuda görüşmeye açığım. Bana düşüncelerini açıkça iletebilirdi” dedi.

DEVAMLI OKUMAK GEREKİYOR

Hafızası çok güçlü olan Ortaylı, unutmamak için neler yaptığı sorusuna şu cevabı veriyor:

Ünlü tarihçi, “İnsanların hep gençken öğrenmesi lazım. Altmış yaşından sonra hafıza geriler.  Ben şimdi öğrendiğim şeyi sabaha unuturum. Okuduğum kitabın kapağını unuturum bazen. O yüzden son okuduğum son altı aylık olan kitaplar ayrı bir dolaptadır. Hepsinin arasında fişler vardır. Kırmızı kalemlerle lekelenmiştir. O sebeple ödünç kitap almam. Çünkü aldığım kitabı mahfederim” dedi. Öte yandan Ortaylı, arşiv konusuna değinerek  arşiv biriktirmekten çok kitap okuduğunu, arşivinin ise tasnifli olmadığını, tüm notlarının defterlerde kayıtlı olduğunu vurguladı. İlber Ortaylı’nın üç ayrı evinde üç adet kütüphanesi var. Ropörtajın sonunda Ortaylı, gençlere de mesaj iletmeyi unutmadı. Partilerde, derneklerde çalışan çocuklara çok acırım. Ben gençken yapmazdım bunu. Okursun, öğrenirsin, kursa gidersin. Kapı kapı dolaşılmaz” şeklinde konuştu.

İLBER ORTAYLI KİMDİR

Prof. Dr. İlber ORTAYLI

1947 yılında doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (1969) ile Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü’nü bitirdi. Chicago Üniversitesi’nde master çalışmasını Prof. Halil İnalcık ile yaptı. “Tanzimat Sonrası Mahalli İdareler” adlı tezi ile doktor, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu” adlı çalışmasıyla doçent oldu. Viyana, Berlin, Paris, Princeton, Moskova’da misafir profesör olarak ders verdi, Roma, Sofya, Cambridge, Oxford ve Tunus üniversitelerinde seminerler ve konferanslar verdi. Yerli ve yabancı bilimsel dergilerde Osmanlı tarihinin 16. ve 19. yüzyılı ve Rusya tarihiye ilgili makaleler yayınladı. 1989-2002 yılları arasında Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde İdare Tarihi Bilim Dalı Başkanı olarak görev yapmış, 2002 yılında Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Tarihi anabilim dalı başkanı olmuştur. Topkapı Sarayı Müzesi’nin 2005-2012 yılları arasında başkanlığını yaptı. Halen Milli Saraylar Bilim Kurulu Başkanı’dır.

Kendisiyle İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça ve İtalyanca yazışma yapılabilir. İlber Ortaylı, Uluslararası Osmanlı Etüdleri Komitesi Başkan yardımcısı ve Avrupa İran Tetkikleri Cemiyeti üyesidir.

Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı Puşkin Nişanı, Avusturya Devlet Kültür Nişanı, Italia Solidariata Şövalyesi (İtalya Devlet Başkanlığı), Fransa Devlet Kültür Nişanı, Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Onursal Profesörü, Makedonya İlimler Akademisi (MANU) Onur Üyesi

Eserleri:

Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu (1980)

Tanzimattan Sonra Mahalli İdareler Türkiye İdare Tarihi Gelenekten Geleceğe (1982)

Osmanlı Toplumunda Aile (2000)

Osmanlı Mirası (2002)

Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek (2006) (Arapça, Yunanca, İngilizce ve Sırpça’ya çevrildi.)

Son İmparatorluk Osmanlı (2006)

Osmanlı Barışı (2007)

Üç Kıtada Osmanlılar (2007)

Tarihin Sınırlarına Yolculuk (2007)

İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı (2008) (Macarca, Yunanca, Sırpça, Makedonca ve Sırpça’ya çevrildi.)

Tarihimiz ve Biz (2008)

Türkiye’nin Yakın Tarihi (2010)

Defterimden Portreler (2011)

Tarihin Gölgesinde (2011)

Yakın Tarihin Gerçekleri (2012)

Cumhuriyetin İlk Yüzyılı (2012)

Hüsamettin Gina

Yorumlar