OYUNCAK MÜZESİ BENİM ŞİİRİM

Sunay Akın, şair ve dünyanın en tanınmış oyuncak müzesinin sahibi…

Göztepe’de dört katlı, tarihi bir beyaz köşk. Bir şairin aileden kalma milyarlarca değerindeki mülkü. Ve o mülk şair tarafından bir müzeye dönüştürülüyor. Oyuncak müzesine! Kendi çocukluğundan kalma oyuncakların yanında, yıllardır dünyanın dört bir yanından topladığı antika oyuncaklarla açtığı bu müze Türkiye’de bir ilk ve açıldığı günden bu yana ziyaretçi akınına uğruyor.

Ünlü şair, “Oyuncak müzesinin bir sloganı var, Oyuncak Müzesinden çıkarken bir elinizde çocuğunuz bir elinizde çocukluğunuz” diye ekledi.

Oyuncak Müzesi, 2005 yılında kuruldu, şu anda müzede 4 binden fazla oyuncak var. Türkiye’nin dört birr yanından oyuncaklar var. Devamlı değişiyor ve yeni oyuncaklar ekleniyor. Sunay Akın, müzenin ilk kurulma aşamasında senelerce yurt dışına gitti ve dünyayı gezerek oyuncak topladı. Bavul bavul oyuncak getirdi. Ancak artık Internet üzerinden nerelerde neler olabileceğini daha iyi biliyor. Akın, “Fiyatları konusunda söyleyebileceğim, oyuncakların gerçekten çok pahalı oldukları” dedi.

KİTAP SATTI, OYUNCAK SATIN ALDI

Sunay Akın, “Müze düşüncesi, yurtdışı gezilerimde oluşmaya başlamıştı. Çocuktum, ben İstanbul’a gelmeden, İstanbul bana gelmişti. Babam, mal almak icin İstanbul’a her gidişinde bir oyuncakla geri dönerdi. Bu yüzden İstanbul oyuncaktı benim için. Bu gezilerinden birinde bir arabalı vapur getirmisti. Plastikten yapılmış arabalı bir vapur!” şeklinde konuştu.

Sunay Akın oyuncakları kitap satışlarından elde ettiği gelirlerle satın alıyor. Aileden kalma milyarlarca değerindeki mülkü, şair tarafından bir müzeye dönüştürülüyor. Oyuncak müzesine! Müze 5 kattan oluşuyor.

Akın, “Oyuncağın kondisyonu çok önemli. Eksiksiz, tam ve iyi kondisyonda bir oyuncağı bulmak zor. Bulunca da fiyatı pahalı oluyor. Bu oyuncaklar açık artırmalarda satılıyor. 20 yıldır bu açık artırmaları takip ederek bu oyuncakları topluyorum. Tabi oyuncağın tarihini de çok iyi bilmeniz lazım. Ben oyuncak almaya başlamadan önce 4 yıl sadece oyuncağın tarihini araştırdım, öğrendim. Şimdi bütün kendi sanatımla elde ettiğim gelirle bu oyuncakların izini sürüp, Türkiye’ye kazandırıyorum. İstanbul Oyuncak Müzesi’nde bu sözüne ettiğim oyuncakların en değerli, en seçkin ve en iyi durumdaki örnekleri var. İşte oyuncak tarihinde de bu usta ressamlar ayarında markalar var. Örneğin ilk oyuncak fabrikalarından Lehmann, Gunterman, Fleischmann. Keza Arnold, Schuco, Marx gibi oyuncak tarihinde kabul görmüş nadide örnekleri biz burada sergiliyoruz”, şeklinde konuştu.

Balkon3’ten birkaç oyuncağın tanıtımı

Fransa’da 1820 yılında üretilen Keman müzeyin en eski oyuncağını oluşturuyor.

1944 yılında Tosya (Kastamonu)’da meydana gelen depremde Bilge Ergin adında 7 yaşında bir kız, oyuncak bebeği ile birlikte göçük altında kalır. Enkazdan yaralı olarak kurtulan küçük kız kısa sürede iyileşir ve plastik bebeğinin kırılan sol koluna ‘Seloteyp’ tedavisi uygular. Yılar sonra emekli bir öğretmen olarak İstanbul Oyuncak Müzesine gelen Tosya kazazedesi kader arkadaşı yorgun bebeğini Oyuncak Müzesinin 2. katında bulunan Hastane Odası kısmına yatırır. Bebeğin yanında ki siyah & beyaz fotoğraf 7 yaşındaki Bilge Ergin ve bebeğinin fotoğrafıdır.