Yıllardır Yunan vatandaşları kitlesel bir şekilde Manastıra gelip, eşyalar, ayakaplar satın alarak, kuaför salonlarının yanı sıra diş doktoru ve jinekoloji hizmetlerinden yararlanıyorlardı. Ayrıca otomobillerin de bakımını yapıyorlardı. Manastırın terzileri yunanistandan gelen müşterilere hizmet vermek için gece gündüz çalışıyorlardı. Ancak son aylarda, Yunanistan’daki ekonomik kriz, zaten şehirdeki kırılgan ekonomiyi daha da derinden etkiledi. Manastır komşu Yunanistan’dan sadece 15 kilometre uzaklığında bulunan sınır kasabasıdır. Yunanistan’dan gelen misafirlerin sayısı günden güne azalıyor. Bu durum şehrin genel nabzına yansıyor, çünkü geçen on yılda yunan turistler şehrin ekonomisinin canlanmasına katkıda bulunarak kozmopolit şehir imajının tekrar yaratılmasına yardımcı olmuştur.
Bu durumdan en çok pazar satıcıları etkilendi, yunanlar pazarlardan sebze, meyve, et ve diğer çeşitli ürünler satın alıyorlardı. Satıcılar şu anda satışların yarı yarıya düştüğünün altını çiziyorlar.
Pazar satıcıları, “Yunanistan’dan gelen misafirlerin sayısı azaldı. Gelenler de fiyatlara dikkat ediyorlar, fiyatı düşürmek için pazarlık yapıyorlar, domates ve salatalıkları kilo ile değil tane ile satın alıyorlar. Önceden bir tezgah sadece yunan vatandaşlarından günde 3000 denar (50 yuro) satış yapıyordu, şimdi artık yok, o günler geride kaldı” şeklinde konuşuyorlar.
Eski Manastır çarşısında da durum aynı, yunan misafirler elbise ve ayakabılar satın alıyorlardı. Çarşıda 40 dükkanın kepenkleri indirildi, çalışanlar ise eğer durumlar düzelmez ise, en kısa zamanda onlarda dükkanları kapatacaklarını belirtiyorlar.
Özellikle sınır kapısı yakınlığında, karayolu üzerinde bulunan Kravari köyü sakinleri de şimdiki durumun düzeleneceğine ve yunanistandaki arkadaşların ve misafirlerin tekrar ziyarete geleceklerine inanıyorlar. Yunan misafirler evlerine dönerken köy sakinlerinden ev yapımı börek, çörek, kekler sipariş ediyorlardı. Turşu döneminde ise ayvar ve turşu siparişi veriyorlardı.
Şirok sokakta rastladığımız yunan misafirlerden oluşan bir grup, “Bugün sizin marketlerinizde alış veriş yapmak için Manastıra geldik. Sizde daha ucuz, ancak önceleri gibi gelemiyoruz. Kriz evin bütçesini etkiledi. En temel gıdaları satın alacağız, bazı restoranda yemek yiyeceğiz, Şirok Sokak’ta gezinip, dönüşte depoyu benzin ile doldurup eve döneceğiz” şeklinde konuştular.
Zengin yunanlılar ise hala Manastırda’ki kazinoları ziyaret etmeye devam ediyorlar, ancak Manastır’daki diş doktorları hizmetlerinden yararlanan yunanlıların sayısı azalma kaydediliyor. Yunan hastaları daha kolay çekmek için diş klinklerin isimlerini yunan dilinde yazıyorlar.
Manastır’da diş teknisiyeni olarak çalışan Valentina Traykovska, “Lutraki, Kojani, Kostur, ve Lerin’den çok sayıda hasta geliyordu. Şimdiye hasta sayısı yarı yarıya daha az. Hizmetlerimiz hala ucuz, ancak, yunanistandaki belirsizlik sebebi ile tasarruflarını harcamak istemiyorlar” dedi.
Bu durumdan ve ekonomik krizden sınır dışında yunan kasaba ve köylerinde çalışarak ekmeğini kazanan çok sayıda Manastır vatandaşı da etkilenmiş bulunuyor. Çok sayıda hemşire Yunanistan’da hasta bakıcı olarak çalışıyorlardı, bazıları hizmet sektöründe, bazıları ise tarlalarda argat yada çoban olarak çalışıyorlardı. Yunanistan’ın doğusuna gurbete Manastır’dan badanacı, ve inşaatlarda çalışan çok sayıda usta gidiyordu. Ancak şimdi kriz durumunda gündeliklerin çok azaldığını, dolayısıyla çalışmanın bir anlamı olmadığını vurguluyorlar.
Yine de tekstil endüstrüsündeki Yunan yatırımları Manastır iktisadisi için en büyük umudu taşıyor. Manastır’da Yunanistan sermayeli 12 büyük tekstil fabrikası var, ticaret ve hizmet sektörü ile beraber 4 bin kişiye istihdam sağlamakadırlar. Yunan iş adamları Makedonya’da çalışmalara devam edeceklerini belirtiyorlar.
Yunan sermayeli “Rodon” şirketinde müdür olarak çalışan Darko Stepanulevski, “550 çalışanımız var, bu sayıyı artırmaya çalışıyoruz. Bu arada şirketimiz yemek sektöründeki çalışmaları çok iyi gidiyor. Yeni işlerin açılması için imkanlar var, planlarımızdan vazgeçmeyi düşünmüyoruz” diye konuştu.
Yunanlıların tekrar Şirok Sokağa dönmeleri beklenirken Manastır’da yabancı dil kurslarından en çok yunan diline ilgi var. Restoran sahipleri ve ticaret yapan şirketler işçi alırken adayların yunanca bilmelerini talep ediyorlar. Manastır’da yunanca dilini bilenler, Yunan tekstil şirketlerinde daha kolay iş bulabiliyorlar. Tüm bu durumlarda bazen ilginç olaylar da yaşanıyor. Dükkan ve restoranda çalışan işçiler müşterilere daha iyi hizmet vermek için yunan dilinde konuşmayı çabalarken, yunan misafirler makedonça konuşuyorlar. Birileri daha fazla kazanmak, diğerleri ise daha ucuza satın alma mücadelesi veriyorlar.
Emilija Misirlievska