Yılın en uzun ayı geçti. Günlerdir sürekli bizi “ısıran” güneşi izlerken ilkbaharın çok yakın olduğunu söylemem mümkün. Bundan dolayı “must visit list” (ziyaret edilecek yerler listesini) yapmak için zamanın geldiğini düşünüyorum. Eğer hafta sonu gezisi için bir fikiri ihtiyacınız varsa, benim ilk önerim Kratovo yakınlığındaki Kuklica köyü olacak. Burada taş bebekleri görebileceksiniz. Osogovo bölgesinde, Kratovo’nun sekiz kilometre kuzeybatısında Makedonya’nın en güzel doğal çeşitlerden bir olan Kuklica bulunmaktadır. Bu 50 bin yıldan fazla yumuşak volkanik kaya dikey erozyunu ile meydana gelen doğanın sanat eserini oluşturmaktadır.
“Taş bebekler” yeri, aslında yüzlerce taş figüründen oluşan bir komplekstir. Burada yaratıcı insan aklının ermediği doğanın bir başyapıtı bulunmaktadır. Kuklica’da 120 küçük ve 15 büyük taş sütunları bulunmaktadır.
Onlar gerçekten şaşırtıcı bir doğal fenomen, geçmişte bu bölgede yaşanan erozyon ve iklim değişikliklerinden meydana gelmiştir. Yabancılar Taş Şehri olarak bilmektedirler. Ayrıca sizi kayırtsız bırakmıyacak ve ziyaret etmeyi teşvik edecek ilginç bir efsanesi var.
Düğüne gelen davetliler ve evlenen çiftin birkaç hikayesi var. Hangi hikayeyi seçeceğiniz size bağlı. Birincisi, halk hikayesi şöyle buyuruyor: Uzun zaman önce, çok aşık olan bir kız, sevdiği erkekten aşkının karşılığını alamamış. Sözkonusu delikanlı, onunla değil başka bir kızla evlenmiş. Üzülen kız evli çifti lanetlemiş. Düğün günü, misafirler gelmeye başlamış, aynen şenlik de başlamış, damat ve gelin öpüşünce, lanet tutmuş, düğüne gelen tüm davetliler taşlaşmış. Taşlaşmış düğün katılımcıları bugün de talihsiz kızın acısı ve öfkesine tanıklık etmektedir. Yerel sakinler arasında yer “Mutlu Düğün” olarak bilinmektedir. Sözkonusun düğünde düğüncüler gülümseyerek kalmış, damatlar ise nazik bir kucaklaşmada taşlaşmış kalmışlar.
Biraz hayal gücünü kullanarak her ziyaretçi hikayedeki boşlukları doldurabilir. Çünkü lanet eden kıza ne olduğu bilinmiyor. Yerliler kızın lanetini kırmaya çalıştıklarını, ancak başarısız olduklarını söylüyorlar. Ayrıca her 5 ile 6 yılda, bir tepe ile ayrılmış olan Yukarı ve Aşağı mahallede yeni bir figürün filizlendiğini belirtiyorlar. Köylüler, “En etkileyici figürler gelin ve damadın ve onlara eşlik eden sağdıç ve sağdıç hanımının figürleri. Onlar en büyük ve birbirlerinin gözlerine bakıyorlar” şeklinde konuşuyorlar.
Yine de oldukça ters olan bir bilimsel yönden de bahsedilmesi gerekiyor. Bilim damlarına göre, figürler, 10 bin yıl önce jeomorfolojik, iklim ve bitki örtüsü kombinasyonu ve volkanik kayaların uzun vadeli erozyonu ile oluşmuş. Aslında bilim damalarının cevabı şundan ibaret: doğa zamanla o taşlardan, dünya çapında nadir rastlanan başyapıtlar oluşturmuş.
Kratovo daha doğrusu Kuklica köyü, 10 yıl önce meydana gelen, toprak piramitler veya taş bebekler denilen karakteristik aşındırıcı formlar ile bilinmektedir. Volkanik kayaçların dikey erozyonu bugün pitom ortama hakim olan 10 metre yükseklikte olan “kuklalar” yaratmış. Zamanla doğa onlardan nadir başyapıtlar oluşturmuş.
On bin yıl önce başlayan bu süreç bugün de devam ediyor, bazı toprak piramitler yavaş yavaş tahrip ediliyor, diğeleri ise oluşuyor. Böylece piramitler sürekli şeklini değiştiriyorlar, bu süreç çok yavaş ve bir ay veya bir yıl içinde fark edilemiyor. Toprak piramitler veya taş bebekler dünyada çok nadir bir olay, onların oluşması için jeolojik, jeomorfoloji, iklim ve bitki örtüsü koşulları yaratmak gerekiyor. Bu özellikle Kuklica’daki tipik olaylarda görünmektedir. Sözkonusu yer nadir doğa yeri olarak korunmaktadır. Ayrıca ortamın değerini azaltacak ve doğal görünümünü zeddeleyecek etkinlikler olmamalıdır.
Doğal bir fenomen yada efsane, bunu kendiniz değerlendirin, ancak her şeye rağmen Kuklica’yı baharda haftasonu gezilecek yerler listesine ekleyin.
Yazı ve fotoğraflar: Kristina Angeleska