Bir şehire ayak bastığınızda sizi mümkün olan bütün renklerde laleler karşılıyorsa, özellikle ilk izlenim çok önemlidir ünlü atasözünün neden söylendiğini daha net anlamış olacaksınız.
İstanbul ile benim romatizmim neredeyse on yıl sürüyor, ancak geçenlerde yapmış olduğum son ziyaretimde rengarenk lalelerin canlı manzaralarını görünce yine aşık oldum. Hava alanından otele doğru giden yolda çeşitli renklerdeki mükemmel laleleri fark etmemeniz mümkün değil. Otoyollar, ana şehir bulvarları, parklar, caddeler ve dönel kavşakları renkli laleler süslüyor. Benim için o an hoş bir sürpriz ise, İstanbul vatandaşları ve oraya sık sık seyahat eden insanlar yedi yıldır bu güzel manzaranın tadını çıkartıyor. İstanbul’da 2005 yılından bu yana 7-29 Nisan tarihleri arasında Uluslararası Lale Festivali düzenleniyor. Festivalde, Lale ülkesinin Hollanda olduğu şeklindeki genel inanışa rağmen en güzel lalelerin Türkiye’de yetiştiği mesajını vermektedir.
Festival İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilelerek desteklenmektedir. Festival iki kıta üzerine yer alan şehire özel bir çekicilik vererek büyülemektedir. Şehrin Belediye Başkanı Kadir Topbaş çeşitli vesilelerde Lale Festivali’nin İstanbul’un görünümünde radikal bir devrim yarattığını ve şehirde önemli ölçüde daha iyi bir manzara oluşmasını sağladığını vurguladı. Şehire daha fazla ziyaretçiyi getirmesinin yanı sıra İstanbul etrafındave ücra köylerde lale yetiştirenleri teşvik etmektedir. Lale yetiştirenler her yıl şehrin güzelleşmesine katılıyorlar.
Bu yıl, renkli festival kapsamında 104 çeşitli türden toplam 11.6 milyon lale ve 4 milyon farklı çiçekler dikildi. Çiçeklerle mükemmel geometrik şekilleri, şelaleler, çeşitli figürler, Türk Bayrağı ve nazara karşı farklı kusursuz dekorlar hazırlanmış. İstanbul bu yıl sporun Avrupa Başkenti dolayısıyla bundan esinlenerek lalelerle çeşitli spor disiplinlerinden figürler de hazırlanmış. Taksim Meydanı ve Sultanahmet gibi önemli turistik noktaların yanı sıra Göztepe ve Gülhane parklarında sergi, konserler, sokak sanatçıları ve farklı farklı etkinlikler düzenlenmektedir. Mağazalarda lale motivleri ile süslenmiş çeşitli heykeller ve resimler bulabilirsiniz. Ayrıca “Elli en güzel lale fotoğrafı” yarışması da devam ediyordu. En iyi fotoğraflara ödüller verilecek.
Türk lalelerinin açtığı dönemde İstanbul’da bulunmak ve bu güzel çiçeklerin kökenin tam olarak Türkiye’den olduğunu öğrenmek büyük bir şanstı. Doğal olarak İstanbul gibi metropol bir şehrin lale bahçelerini görünce Üsküp’te de çiçek devriminin gerçekleşmesi bir ihtiyaç olduğunu düşünmemek elde değil.
LALE KÖKENİ
Lale ( söz farsça lâhle kelimesinde geliyor) aslen Asya bozkırlarında yetişiyor. İlk bakışta Hollanda çiçeği olduğu söylenmesine rağmen lalelerin kökeni Osmanlı İmparatorluğuna dayanmaktadır. günümüze kadar dünya’nın en fazla lale üreten ülkesi Hollandaolmuştur. Tam olarak açmış lale türbana benzemektedir.
En yaygın kabul edilen hikaye 1954 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın İmparatorluğunda Kral Ferdinan’dın büyükelçisi Baron Ogier Ghislam de Busbeck gelmektedir. O bir mektubunda her yerde sümbül, nergis ve türklerin lale olarak adlandırdığı çok sayıda çiçekler olduğunu yazıyor. Bu bir tesadüf değil, osmanlının en görkemli dönemi Lale Devri olarak adlandırılıyor. 16’ncı yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman tarafindan Hollanda Kralı’na gönderilen laleler, ilk başta Hollandalılar’ı ve kısa zaman içerisinde tüm Avrupalılar’ı hayranlık içinde bırakmışlardır.
Elena Petkovska