“Biletin ücreti 55 lev yada 28 yuro, pahalı mı ucuz mu, karar sizin. Bileti ödeyerek, sizde, Alberto Tomba’dan başlayarak Bojan Krizaj, Hermann Maier, Michaela Dorfmajster, Anja Persson, Lindsay Vaughan gibi hemen hemen tüm dünya yıldızlarının kaydığı pistleri kullanabileceksiniz.”
“Bansko’da gondol istasyonu önünde veya Bulgarların deyimi ile “kabine asansöründe”, sabah saat dokuzda yoğun bir kalabalık var. Bir şubat sabahı bende omuzumdaki kayaklarla uzun kuyrukta, gondola binmeyi beklerken, farklı dilleri konuşan insanlara rastladım. Gondola binmek için yarım saattan daha uzun bir süre beklememize rağmen, herhangi bir misafirde sinir hissedilmiyordu. Güneş ve kar insanlara muhtemelen olumlu etki yaratıyordu. Ancak, kuyrukta bekleyen herkesin Pirin dağının kuzey yamaçlarında yer alan kayak parkurlarında zevk almak için oldukça sabırsız olduklarından eminim”.
Bazen doğa ve insan birlikte harika eserler yaratmaları mümkün, Bansko ise kesinlikle bunu kanıtlıyor. Birkaç teleferik, kayak asansörleri ve eski otelleri ile küçücük bir kayak merkezi ve 10 bin nüfuslu bir kasaba olan Bansko, Balkanların St. Moritz’ine dönüştü. Birçok yeni otellerin inşaatı ve 130 milyon yuroluk yatırım Bansko’nun modern kayak merkezine dönüştürülmesine katkıda bulunmuştur. Günümüzde Bansko Bulgaristan’ın hatta bölgenin en cazip kış merkezini oluşturuyor, kayak sezonu ise neredeyse altı ay sürüyor.
Kasabadan kayak pistlerine araba veya gondol ile ulaşılabiliyor. Her ikisi için de 25 dakika gerekiyor. Tabii ki gondola binmek çok daha ilginç, ancak daha pahalı. Bir kişi için bilet fiyatı 10 yurodan oluşuyor.
Gondol veya teleferiklerden birine bindiğinizde çeşitli diller konuşan misafirleri fark edebiliyorsunuz. Bansko’ya Avrupa’nın her yerinden turistler geliyor. En çok sayıda İngiliz ve Ruslar geliyor, ancak komşu ülkeler Makedonya, Yunanistan, Sırbistan ve Romanya’dan misafirler de geri kalmıyor. Bir yılda Bansko’yu 600 bin turist ziyaret ediyor.
Muhteşem doğa ve vahşi dağlar mükemmel bir ressamın elleriyle çizdiği kış manzarasına benziyor. Özellikle 2560 metre yüksekliğindeki en yüksek Bunderica tepesine teleferikle yolculuğunuzda etkileyici bir manzara ile karşı karşıya kalıyorsunuz.
Daha sonra ise….Daha sonra mükemmel hazırlanmış kayak pistlerinde aşağı doğru saatte elli kilometre hız yaparken yeni, farklı zevklere şahit oluyorsunuz. Ardından doğal olarak ısınmak için çay veya kahve gerekiyor, bu keyif için bir veya iki yuro ödemeniz lazım, serinletici bira ise, size 3 yuroya mal olacak. 16 kayak pistinin toplam uzunluğu 75 kilometreden oluşuyor, biletin ücreti 55 lev yada 28 yuro, pahalı mı ucuz mu, karar sizin. Bileti ödeyerek, sizde, Alberto Tomba’dan başlayarak Bojan Krizaj, Hermann Maier, Michaela Dorfmajster, Anja Persson, Lindsay Vaughan gibi hemen hemen tüm dünya yıldızlarının kaydığı pistleri kullanabileceksiniz.
“Her Şubat ayında ünlü kayakçılar italyan kayak efsanesi Alberto Tomba’nın adını taşıyan “Tomba” kayak pistinde yarışıyorlar. Yerliler kayak pistinin hazırlanması bir aydan daha uzun sürdüğünü ifade ediyorlar.”
2008 yılından bu yana Bansko’da Dünya Kupası kayak yarışmaları düzenleniyor – spordaki en prestijli yarışmalardan biri sözkonusu. Her Şubat ayında ünlü kayakçılar italyan kayak efsanesi Alberto Tomba’nın adını taşıyan “Tomba” kayak pistinde yarışıyorlar. Yerliler kayak pistinin hazırlanması bir aydan daha uzun sürdüğünü ifade ediyorlar. Bu yarışma Bulgaristan’nın en önemli spor olaylarından birini oluşturuyor, yarışmayı yerli halkın yanı sıra komşu ülkelerden gelen binlerce misafir izliyor.
Kayak merkezinde kış sporlarına meraklı olmayanlar için de eğlence var. Tüm otellerde açık veya kapalı havuzlar, saunalar ve fitness salonları mevcut….Bansko’da bugün 200 otel var, tüm yoğunlukla hala da inşaat ediliyor. Ücretler değişiyor, yarım pansiyon fiyatları 20 yurodan başlıyor. Bansko’da özellikle “meyhane” olarak adladırılan restoranlar çok popüler, burada makul fiyatlarla geleneksel yemeklerin tadına bakıp, Bulgar halk müziği dinleyebilirsiniz. Farklı bir tür eğlence isteyenler çeşitli barlar, gece kulüpleri ve diskolar arasında seçim yapabilirler.
Komşu ülkelerden Bansko’ya giden ziyaretçiler, genellikle araba ile seyahat ediyorlar. Üsküp ile Bansko arasında yaklaşık 260 kilometre yol var, Deve Bair sınır kapısından gidiliyor. Eğer sınır kapısında beklemezseniz ve hava koşulları olumlu ise seyahat dört saat sürüyor.
Selanik’ten giderseniz yolculuk daha kısa sürüyor, 220 kilometrelik mesafeyi üç saatten biraz fazla için geçiyorsunuz. Yunanistan turistleri Bansko’ya Kule sınır kapısından gidiyor. İstanbul’dan Bansko’ya kadar 573 kilometrelik bir mesafe var, Türkiye’den hemen hemen hiç turist olmamasının muhtemelen ana nedenlerden biri de uzaklık oluşturuyor. Uzak Avrupa ülkelerinden gelen ziyaretçiler genelde uçakla Sofya’ya iniyor, ardından otobüs ile Bansko’ya devam ediyorlar. Seyahat nasıl yapılırsa yapılsın, tüm ziyaretçilerin evlerine muhteşem anılarla döndüklerini düşünüyorum, kayak mermezi ise haklı olarak “Doğu Avrupa’nın Kayak Pırlantısı” (The ski diamond of Eastern Europe) sıfatını almış bulunuyor.
Mirko Trayanovski